Şabat: Yaratılışın Dinlenmesi, Kurtuluşun Umudu ve Yeni Antlaşma’daki Yeri
Kutsal Kitap’ın en köklü ve önemli buyruklarından biri olan Dördüncü Emir, yani Şabat (Sebt) Günü, çoğu zaman yanlış anlaşılmalara veya tartışmalara konu olmuştur. Bu makale, Şabat’ın derin teolojik köklerini, Tanrı’nın yaratılış amacından eskatolojik (geleceğe yönelik) umudumuza uzanan zengin anlamını ve İsa Mesih’in öğretileri ışığında Yeni Antlaşma dönemindeki yerini incelemeyi amaçlamaktadır.
Şabat’ın Yaratılış Temeli
Şabat’ın teolojisi, Kutsal Kitap’ın başlangıcında, Yaratılış Kitabı’nda atılan temellere dayanır. Tanrı altı gün boyunca gökleri ve yeri yarattıktan sonra, yedinci günde yaptığı bütün işten dinlenmiş ve bu günü kutsayıp özel kılmıştır. Bu ilahi dinlenme, Tanrı’nın yorulmasından değil, işini tamamladığının ve bir hedefe doğru ilerlediğinin bir işaretidir.
Bu yaratılış anlatısıyla Dördüncü Emir arasında doğrudan bir bağlantı bulunmaktadır. Çıkış 20:11’deki emir, İsraillilere Şabat’ı tutmalarını emrederken, bunu Tanrı’nın Yaratılış 2:3’teki eylemine dayandırır. Bu bağlantı, Şabat’ın sadece İsrail’e özgü bir yasa değil, insanlık için evrensel bir yükümlülük olduğunu gösterir. Tıpkı evlilik ve emek gibi diğer yaratılış buyrukları gibi, Şabat da düşüşten önce var olan ve düşüşün ardından bile geçerliliğini koruyan bir ilkedir.
Klein’in analizi, Şabat’ın Yaratılış 2’deki anlamını üç temel açıdan yorumlar:
- Tamamlanma: Şabat, Tanrı’nın başardığı her şeyi tamamladığının ve O’nun işinin teleolojik olduğunun, yani bir sona doğru ilerlediğinin bir işaretidir.
- Tahta Çıkma: Şabat, Tanrı’nın egemen krallığının ek bir tanınmasıdır; tıpkı Tanrı’nın yeni eylemlerinin O’na yeni onurlar kazandırması gibi.
- Kutsama: Tüm yaratılış insana adanmışken, insanın kendisi Tanrı’ya adanmıştır. Şabat, insanın Tanrı’ya adanmışlığının bir işaretidir.
Adem ve Havva’nın da Şabat’ı tutmakla yükümlü olduğu düşünülür, çünkü bu Tanrı’nın koyduğu bir örnek ve Yaratılış düzeninin bir parçasıdır. Bu, Şabat’ın tarihsel ve evrensel bir buyruk olduğunu pekiştirir.
Şabat ve Eskatolojik Dinlenme Umudu
Bazı teologlar Şabat’ın anlamının öncelikli olarak kurtuluşla ilgili olduğunu ve bu nedenle İsa Mesih’in kurtuluşu tamamlamasıyla artık gerekli olmadığını savunmuşlardır. Ancak, Şabat’ın anlamı öncelikle günahtan kurtuluş değil, emekten dinlenmedir. İbraniler 3 ve 4. bölümler, İsrail’in itaatsizlikleri nedeniyle vaat edilen diyara —yani dinlenmeye— giremediğini anlatır ve Hristiyanların da hala bekledikleri eskatolojik bir dinlenmeye sahip olduklarını belirtir.
Bu eskatolojik dinlenme, günahın sonuçlarından, çileden ve zahmetten nihai kurtuluşumuzu simgeler. Dolayısıyla, Şabat İsa’nın çarmıhtaki ölümüyle sona ermez, çünkü sembolize ettiği nihai dinlenme hala gelecektedir. Şabat’ın gelecekteki bir şeyi sembolize etmesi, onu günümüzde hala tutmak için geçerli bir neden sunar. Şabat, bizler için henüz gerçekleşmemiş olan, günahın tüm etkilerinden nihai kurtuluşun ve huzurun bir ön tadıdır.
İsa Mesih: Şabat’ınRabbi
İsa’nın öğretileri ve uygulamaları, Şabat’ın Yeni Antlaşma’daki yerini anlamak için temeldir. İsa kendisini “Şabat’ın Rabbi” olarak tanıtmıştır. Bu, O’nun Şabat üzerindeki ilahi yetkisini ve onun anlamını yorumlama hakkını iddia ettiği anlamına gelir. İsa’nın Şabat gününde tarlada başak koparan öğrencilerini savunması ve hastaları iyileştirmesi, Şabat’ın amacının insan ihtiyaçlarından bizi mahrum etmek değil, bir nimet ve dinlenme olduğunu gösterir.
İsa’nın Şabat ile ilgili öğretilerinde, Şabat’ın feshedileceğine dair hiçbir ima yoktur. Aksine, O, Şabat’ı ilahi krallığının ve egemenliğinin bir parçası olarak görmüştür. O, “Şabat’ın insanlar için yapıldığını, insanların Şabat için yapılmadığını” öğreterek, onun amacının bir yük değil, bir nimet ve dinlenme olduğunu vurgulamıştır. İsa’nın davranışları, Şabat’ın özünün merhamet ve gereklilik işlerine izin verdiğini netleştirmiştir.
Şabat’tan Rab’bin Gününe Geçiş
Kutsal Kitap’ta, Şabat Günü’nün, yani haftanın yedinci gününün, Yeni Antlaşma’da Rab’bin Günü’ne, yani haftanın ilk gününe kaydırıldığını görürüz. Bu değişimin temel nedeni, İsa Mesih’in dirilişinin haftanın ilk günü gerçekleşmesidir. Bu, yeni bir dönemin, yeni bir yaratılışın başlangıcını sembolize eder. Bu değişim, Şabat buyruğunun iptali anlamına gelmez; aksine, buyruğun anlamının ve uygulamasının Mesih’te tamamlanması ve yeni bir vurgu kazanmasıdır.
Dördüncü Emir, bize haftanın belirli bir gününde değil, “altı gün çalışıp yedinci gün dinlenmeyi” emreder. Takvimler insan yapımıdır ve hangi günün yedinci, hangi günün birinci sayılacağı tarihsel ve kültürel kararlara bağlıdır. Rab’bin Günü (Vahiy 1:10), tıpkı Rab’bin Sofrası gibi, özel bir şekilde Rab’be ait olan bir gündür. Erken Kilise’de Hristiyanlar, dirilişi kutlamak üzere haftanın ilk gününde bir araya gelmiş ve bu günü Rab’be adamışlardır.
Yeni Antlaşma Metinlerindeki “Gün Tutma” Tartışması
Bazı Yeni Antlaşma metinleri (Romalılar 14:5, Galatyalılar 4:9-11, Koloseliler 2:16-17) Sebt’in Yeni Antlaşma’da geçersiz kılındığı şeklinde yorumlanmıştır. Ancak bu pasajlar, haftalık Şabat’ın kaldırıldığına dair açık bir kanıt sunmazlar. Aksine, bu metinler genellikle Yahudi Şabat’ının Hristiyanlara dayatılmasına veya kurtuluş için bir koşul olarak gün tutulmasına karşı bir uyarı olarak anlaşılmalıdır. Havari Pavlus, bu pasajlarda pagan tatillerini ya da belirli Yahudi merasimlerinin kurtuluş için zorunlu koşullar olarak görülmesini eleştiriyor olabilir. Bu metinler, Şabat’ın yaratılış buyruğu olma özelliğiyle uyumlu bir şekilde yorumlanabilir. Koloseliler 2’deki “gölge” terimi, Eski Antlaşma’daki törensel Şabat’ları veya bayramları işaret edebilir, ancak haftalık yaratılış Şabat’ını değil. Temel mesele, gün tutmanın kurtuluş için bir koşul olarak dayatılmasıdır.
Şabat’ın Güncel Uygulaması:
Dinlenme, Tapınma, Merhamet ve Gereklilik İşleri
Şabat Günü, öncelikle bir dinlenme günüdür, bir tapınma günü olarak tanımlanmadan önce bir dinlenme günü olarak tanıtılmıştır. Bu dinlenme, fiziksel bir dinlenmedir, sadece bir aktiviteden diğerine geçiş değil, canlanma ve haz duyma zamanıdır. Tarla sürmek, hasat yapmak, alışveriş yapmak, ağır ev işleri gibi günlük işlerden uzak durulmalıdır.
Ancak Şabat, atalet zamanı değildir. Tapınma elbette Şabat’ın önemli bir yönüdür; Rab’be yaklaşma, O’nun egemenliğini, yaratılışını ve kurtuluşunu kutlama zamanıdır. Aynı zamanda, gereklilik işleri ve merhamet işleri için de bir zamandır. İsa’nın öğretileriyle uyumlu olarak, can kurtarma, hayvan kurtarma, hastaları iyileştirme gibi hayati ve insancıl eylemler Şabat’ta caizdir. Hatta, bir çiftçinin ineklerini sağması veya bir çelik fabrikası çalışanının üretimin devamlılığı için rutin bakım yapması gibi, günlük yaşamın devamlılığını sağlayan bazı “işler” de birer gereklilik işi olarak görülebilir. “Gereklilik işleri” esnek bir kavram olup, yaşamı istikrarlı tutan işleri ifade eder, sadece hayat memat meselesi olan durumları değil.
Merhamet işleri, Şabat’ın genel anlamının bir parçasıdır, istisna değil. Şabat, sadece kendimize dinlenmekle kalmayıp, hizmetkarlarımıza, hayvanlarımıza ve başkalarına da dinlenme ve rahatlama sağlamamız gereken bir zamandır. İsa’nın Şabat gününde yaptığı mucizeler ve şifa eylemleri, bu merhamet ruhunu yansıtır. Şabat, başkalarına merhamet ve iyilik gösterme fırsatıdır.
Eğlence ve Rekreasyon konusuna gelince, Kutsal Kitap, Şabat’ta eğlenceyi açıkça yasaklamaz. Yeşaya 58’de bahsedilen “kendi zevkimizi aramak”, genellikle günlük işlerdeki adaletsizliği ve kendi irademizi dayatmayı ifade edebilir, eğlenceyi değil. Kutsal günlerde bayram yapma ve haz alma Kutsal Kitap’ta teşvik edilmiştir. Ancak bu, başkalarının iş yapmasını gerektiren veya Kutsal Yazıların değerlerine aykırı olan rekreasyonu içermemelidir.
Şabat’ın Daha Geniş Boyutları:
Ekolojik Sorumluluk ve Yoksullara Merhamet
Eski Antlaşma’daki Şabat yılları ve Jübile yılı gibi daha geniş Şabat düzenlemeleri, Yeni Antlaşma inananları için kelimenin tam anlamıyla bağlayıcı olmasa da, bize önemli ilkeler öğretir. Bu düzenlemeler, ekolojik sorumluluk (toprağa dinlenme vermek) ve yoksullara ilgi (köleleri azat etmek, borçları affetmek, mülkü iade etmek) gibi kavramları vurgular. Bu, Tanrı’ya karşı görevlerimizin yanı sıra birbirimize karşı da sorumluluklarımız olduğunu gösterir. Şabat, sadece Tanrı’ya dönük bir ibadet değil, aynı zamanda insana dönük bir merhamet ve toplumsal adaletin de ifadesidir.
Dördüncü Emir, altı gün çalışmayı ve yedinci gün dinlenmeyi kapsayarak, zamansal perspektiften insan yaşamının tamamını kapsar. Şabat sadece haftanın bir günüyle ilgili değildir; tüm hayatımızın Tanrı’ya adanmışlığıyla ilgilidir.
Sonuç
Şabat Günü, bir yük değil, Tanrı’nın lütuf dolu bir armağanıdır. O, yaratılışımızın, kurtuluş umudumuzun ve nihai dinlenmemizin bir işaretidir. İsa Mesih’in Rab’liği altında, haftanın ilk günü olan Rab’bin Günü’nde dinlenmek, tapınmak, merhamet göstermek ve gereklilik işlerimizi yapmak üzere bir araya gelmek, bizlere sonsuzluğun bir ön tadını sunar. Bu değerli armağanı tam anlamıyla yaşayabilmemiz için, Şabat’ın derin teolojisini ve pratik uygulamalarını anlamaya devam edelim. Şabat, inananlar için bir özgürlük, canlanma ve Rab ile topluluk içinde kutsal bir beraberlik zamanıdır.